''Bize her yer Mersin değil, çünkü hiçbir yer Mersin kadar güzel değil.''
Dün Avni Aker'de gerçekten müthiş bir maç izledik.Tabiri caizse kıran kırana bir maç oldu.Maçın hakemini kutlamak gerekli.Tempo düşmesin diye çok çaba sarf etti.Verdiği kararlarda, bana göre başarılıydı.Biz hep hakemlerin hatalarını konuşuruzda, başarılı olduklarını fazla görmeyiz.Bizim hakemlerimiz aslında Avrupa'da maç yönetseler daha başarılı olurlar.Çünkü ülkemizde ''malesef'' insanlara saygı olmadığı gibi, sahada da ''yalnız insanlar'' olan hakemlere saygısızlık had safhada.Her zaman dediğim gibi, ülkemizde hakemlerin hakkını arayacak bir sendika kurulmadığı taktirde, hakemlerimizin sonu pek hayırlı olmayacak gibi.
Dün Beşiktaş, kaleci hariç tam 8 savunmacı ile maça çıktı.Amaç belliydi.Carvahal Avrupa yorgunu rakibini önce durdurmak, ikinci yarıda da maçtan düştükleri anda vurmayı planlamıştı.Amacına da ulaştı.Kazananı her zaman tebrik etmişizdir.Şimdi Mersin maçıyla dünkü derbinin ne alakası var ona gelelim.Trabzonspor maç boyunca oyuna hükmetti ama son pozisyonu bir türlü bulamadı.Son iki sezondur oynadıkları şablon, dünkü maçta bir yerde iflas etti.Bilge insan Şenol Güneş, her zaman saygı duyduğum ve örnek aldığım spor adamlarındandır ama maalesef dünkü derbide iflas eden sistemine bir ''B Planı'' bulamadı.Tıpkı bizim 11 haftadır bulamadığımız gibi.
Derbide Beşiktaş, rakibinin en etkili silahı olan, Burak'ın topsuz alandaki direk koşularına, orta sahayı ve defansı kalabalık tutarak çare aradı ve nitekim de başarılı oldular.Burak'ın bulduğu tek pozisyon 88. dakikada geldi.Trabzon tüm maç boyunca. rakibini göbekten yarmak istedi ama başarılı olmadı.Topu kanatlar taşıdılar ama yapılan ortalara hava hakimiyeti olan bir santrforları olmadığı için golü bulamadılar.Zaten istatistiklerde de bu sezon Trabzon'unun hiç kafa golü atmadığını gösteriyor.İşte burda ''B Planı'' devreye giriyor.Takımlarımız sezon başında tek bir şablon üzerinde çalıştıkları için maç içerisinde farklı bir formata geçiş yapamıyorlar.Trabzonspor'unda Burak'sız çıktığı maçlarda epey zorlanması bir B planlarının olmadığına somut bir örnektir.
Mesela aynı sıkıntı Mersin İdman Yurdu'muzda da mevcut.Hemen her maçta Nobre'nin ayağına bakar olduk.Sezon başında Nurullah Sağlam'ın isteğiyle alınan Amoah, nedense kulübenin müdavimi oldu.Sağlam'a Amoah neden oynamıyor diye sorduğumuzda ise daha hazır olmadığını söylüyor.Hollanda Ligi'nde 4 maça çıkan Amoah, ligimizde 11 hafta geride kalmasına rağmen hala hazır değil!Sadece sıkıntımız Amoah'da değil.Nduka'nın ciddi bir düşüşü söz konusu.Burda saha içi sıkıntısından daha çok, saha çok saha dışı faktörler olduğunu düşünüyorum.Tabi bu sıkıntıların dışında birde hafta başında Fatih Şen ve Mehmet Polat takımdan gönderildi ve dar olan kadro iyice kısırlaştı.Biz yine Nurullah Hoca'mızın bir bildiği vardır diyelim ve konunun çok üzerine gitmeyelim.
Dünkü derbide gördük kü takımlarımız her oynadıkları her maçta tek formasyonla devam edecek gibi.Saha içindeki dizilişler değişiyor ama zihniyetler hep aynı.Biz bundan evvel, son üç sezondur Ordu'yu evinde yeniyorduk zaten.Dünde yendik.Hakem gol öncesi Orduspor'un faulünü vermedi bu çok doğru ama tek suçlu hakem mi?Sevgili Arif Erdem abimizin bunu yıllarca yapması ve Cluio'nunda kendini yere çok rahat bırakma huyu ister istemez hakemlerde de bir ön yargı bırakmakta.Peki aynı akşam oynanan Galatasaray-Sivas maçında Ayhan'ın son dakikalarda kişiliğine yakışmayacak şekilde kendini atması bundan sonra içinde bulunduğu pozisyonlarda hakemlerin iki kere düşünmesine sebep olmayacak mı?Nasıl ki saha içindeki mental düşünceler değişmiyorsa futbol ahlakımızda her geçen gün iflasa doğru ilerliyor.
Bakın sadece iki maçtan ne kadar çok tartışılacak malzeme çıkardım.Sadece iki lig maçı.Bunu biz bu hale getirdik.3 Temmuz'da temizlik operasyonuna başladık, bu haftada kurtulmak ve kurtarmak için tekrar yeni yasa tasarısını meclisten geçirdik.Birbirine tahammülü dahi olmayan insanlar, göz göze gelmekten korkan insanlar bir anda birlik oldu.Tek bir seferde yasayı hooooop geçirdiler meclisten.Evet takımlarımızın sahada bir B Planı yok ama ülkemiz siyasetçilerinin bir B Planı her zaman mevcut.Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Beyefendiye yasayı onaylamaması için yazdığı mektuptan dolayı Sevgili Şamil Tayyar Beyefendiye bir teşekkürü borç bilirim.
Yalnızca Şamil Bey'e değil teşekkürümüz.Tam 800 km yol katedip takımını destekleyen Kırmızı Şeytanlar teşekkürün en büyüğünü hak ediyor.
Dünkü derbide gördük kü takımlarımız her oynadıkları her maçta tek formasyonla devam edecek gibi.Saha içindeki dizilişler değişiyor ama zihniyetler hep aynı.Biz bundan evvel, son üç sezondur Ordu'yu evinde yeniyorduk zaten.Dünde yendik.Hakem gol öncesi Orduspor'un faulünü vermedi bu çok doğru ama tek suçlu hakem mi?Sevgili Arif Erdem abimizin bunu yıllarca yapması ve Cluio'nunda kendini yere çok rahat bırakma huyu ister istemez hakemlerde de bir ön yargı bırakmakta.Peki aynı akşam oynanan Galatasaray-Sivas maçında Ayhan'ın son dakikalarda kişiliğine yakışmayacak şekilde kendini atması bundan sonra içinde bulunduğu pozisyonlarda hakemlerin iki kere düşünmesine sebep olmayacak mı?Nasıl ki saha içindeki mental düşünceler değişmiyorsa futbol ahlakımızda her geçen gün iflasa doğru ilerliyor.
Bakın sadece iki maçtan ne kadar çok tartışılacak malzeme çıkardım.Sadece iki lig maçı.Bunu biz bu hale getirdik.3 Temmuz'da temizlik operasyonuna başladık, bu haftada kurtulmak ve kurtarmak için tekrar yeni yasa tasarısını meclisten geçirdik.Birbirine tahammülü dahi olmayan insanlar, göz göze gelmekten korkan insanlar bir anda birlik oldu.Tek bir seferde yasayı hooooop geçirdiler meclisten.Evet takımlarımızın sahada bir B Planı yok ama ülkemiz siyasetçilerinin bir B Planı her zaman mevcut.Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Beyefendiye yasayı onaylamaması için yazdığı mektuptan dolayı Sevgili Şamil Tayyar Beyefendiye bir teşekkürü borç bilirim.
Yalnızca Şamil Bey'e değil teşekkürümüz.Tam 800 km yol katedip takımını destekleyen Kırmızı Şeytanlar teşekkürün en büyüğünü hak ediyor.